Tuvalet eğitimi deyip geçmeyin, akademik başarı zamanında eğitime bağlı

Çocuk hazır olduğunda tuvalet eğitimine başlanmalı

Tuvalet eğitiminin çocuğun büyüme ve gelişme sürecinde karşılaştığı kıymetli kilometre taşlarından biri olduğunu belirten uzmanlar, bu sürecin kimi çocuklar açısından zorlayıcı ve gerilimli olabileceğini söylüyor. Tuvalet eğitimi ile birlikte çocuğun kazandığı hünerlerin çocuğun ömrünün öbür alanlarına da uygulanabilir ve akademik, toplumsal ve duygusal gelişimini destekleyeceğini söz eden Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, eğitime başlamak için çocuğun hazır olması gerektiğine dikkat çekiyor. Çok baskıcı yahut eleştirel bir eğitim metodu ile daima olarak cezalandırılan yahut aşağılanan çocukların yetişkinlik periyodunda özsaygı eksikliği ve kendine güvenememe problemleriyle karşılaşabileceklerini vurgulayan Vogt, çocuğun ruhsal sıhhatini da gözeterek sabır, anlayış ve sevgi ile yaklaşılması öneriyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, çocuklara vaktinde ve gerçek biçimde tuvalet eğitimi verilmesinin kıymetine ait açıklamalarda bulundu.

Tuvalet eğitimi çocuğun akademik, toplumsal ve duygusal gelişimini destekler

Tuvalet eğitiminin çocuğun büyüme ve gelişme sürecinde karşılaştığı değerli kilometre taşlarından biri olduğunu belirterek kelamlarına başlayan Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, “Tuvalet eğitimi ile birlikte çocuk, kendi fizikî muhtaçlıklarını denetim etme, tabir etme ve bu fizikî gereksinimlerle başa çıkabilme mahareti geliştirir. Öte yandan da kendine inancını, yeterlilik hissini arttırır ve bağımsızlık duygusu geliştirir. Ayrıyeten, çocuk bir yandan tuvalet muhtaçlığını söz edip diğeriyle paylaşarak toplumsal ahenk maharetleri kazanırken, başka yandan tuvalet gereksinimini denetim edip tuvalete giderek kendi vücudu ve sıhhati ile ilgili sorumluluk hissi kazanır. Bu maharetler, çocuğun hayatının başka alanlarına da uygulanabilir ve akademik, toplumsal ve duygusal gelişimini takviyeler.” tabirlerini kullandı.

Cezalandırmak, özsaygı eksikliği ve kendine güvenememe problemlerine neden olabilir

Bu kıymetli adımın, kimi çocuklar açısından zorlayıcı ve gerilimli olabileceğine dikkat çeken Vogt, “Bu süreci gerçek bir halde yönetmek gerekir. Çocuğun hayatının erken devirlerindeki tecrübelerin kişilik gelişimini etkilediğini savunan psikoloji alanındaki en değerli teorisyenler, bu süreçte yapılan yanılgıların çocuğun ilerleyen yaşlarda obsesif kompulsif bozukluk ve anksiyete bozuklukları üzere ruhsal sıkıntılarla müsabakasına neden olabileceğini öne sürmüşlerdir.” dedi.

Tuvalet eğitimi sürecindeki tecrübelerin, çocuğun bağırsak hareketlerini denetim etme ve toplumsal beklentilere ahenk sağlama yeteneği üzerinde de tesirli olabileceğine değinen Vogt, “Çocuğun bu devirde deneyimlediği duygusal ve fizikî tecrübeler, onun kendini tabir etme ve denetim etme yeteneklerini şekillendirebilir. Çok baskıcı yahut eleştirel bir tavırla tuvalet eğitimi verilen çocuklar, yetişkinlik devrinde daima olarak diğerlerinin onayını arama eğiliminde olabilirler. Tıpkı biçimde, tuvalet eğitimi sürecinde daima olarak cezalandırılan yahut aşağılanan çocuklar, yetişkinlik devrinde özsaygı eksikliği ve kendine güvenememe problemleriyle karşılaşabilirler.” ikazında bulundu.

Çocuk hazır olduğunda eğitime başlanmalı

Tuvalet eğitimi sürecinin sağlıklı atlatabilmesi için çocuğun, bu eğitime fizikî ve zihinsel olarak hazır olduğu vakit başlanmasının değerini vurgulayan Dr. Gökçe Vogt, “Tuvalet eğitimine başlamak için en uygun vakti çocuğunuzun kişisel gereksinimlerine nazaran belirlemek gerekir. Çoklukla çocuklar 2 ila 3 yaş ortasında bu eğitim için hazır olurlar fakat her çocuk birbirinden farklıdır. Bu yüzden tam olarak hangi yaşta tuvalet eğitimine başlamak gerektiği konusunda net bir kural yoktur. Bu süreç daha erken ya da daha geç olabilir. Tuvalet eğitimine hazır oluş için değerlendirmeniz gereken birinci şey, çocuğunuzun idrarını ve bağırsak hareketlerini denetim edebilmesi için gelişmiş bir kas denetimine, tuvalette oturabilecek kadar istikrar ve uyuma ve kıyafetlerini çıkarabilme yetisine sahip olup olmadığıdır. Hazır oluşa işaret eden bir başka marifet ise çocuğunuzun altını kirlettiğinde huzursuz ve rahatsızlık belirtileri göstermesi ve  tuvalet muhtaçlığını tabir edebilecek seviyede temel irtibat maharetine sahip olup olmadığıdır.” dedi.

Kazalara anlayışla yaklaşılmalı ve çocuk suçlanmamalı

Bu sürecin doğal bir süreç olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, sürecin hem daha kolay hem de daha keyifli olmasını sağlamak için çocuğun ruhsal sıhhatini da gözeterek sabır, anlayış ve sevgi ile yaklaşılması teklifinde bulundu.

Bu süreçte çocuğun suratında ilerlemenin değerli olduğuna dikkat çeken Vogt, “Başarısını takdir etmek ve olumlu geribildirim vermek hem eğitim sürecine adaptasyonunu arttıracak, hem motivasyonunu arttıracak hem de çocuğun özgüveninin artmasını sağlayacaktır. Fakat beklentileriniz, vakit baskısı ve daima teşvikler, çocuğunuzun kendisini baskı altında hissetmesine neden olabilir. Bu durumda çocuğunuzun gerilim düzeyinin artması ve tuvalet eğitimine dair olumsuz hisler geliştirmesi muhtemeldir. Eğitim sürecinde çocuğun yaşayabileceği kazalara anlayışla yaklaşmak ve çocuğu muhakkak suçlamamak gerekir.” diye konuştu.

Zamanında verilen tuvalet eğitimi çocuğun ömür kalitesi için önemli

Amerika Birleşik Devletleri’nde yayınlanan son raporlara nazaran ebeveynlerin çocuklara tuvaleti  nasıl kullanacaklarını öğretmediklerinin ortaya çıktığına değinen Vogt, bu durumun okullarda bebek bezi takmanın korkutan bir süratle artmasına yol açtığını belirtti. Çocuklara vaktinde tuvalet eğitimi verilmemesinin çocukların ruhsal sıhhatlerini olumsuz istikamette etkileyeceğine vurgu yapan Vogt kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bu eğitim verilmediği durumda, çocuk idrarını ve bağırsak hareketlerini denetim etmekte zorluk yaşayıp tuvalet kazası yaşayabilir. Bu durum hem çocuğun hem de etrafındakilerin rahatsızlık yaşamasına yol açabilir ve çocuğun kendisine inancını zedeleyebilir. Ayrıyeten, kendisini akranlarıyla kıyaslayan çocuk, arkadaşlarından farklı ve  geride olduğunu düşünebilir ve bu da toplumsal bağlarını etkileyebilir. Sonuç olarak, çocukların büyüme ve gelişme sürecinde büyük ehemmiyet taşıyan tuvalet eğitimi, çocuğun bağımsızlık kazanmasına, özgüvenini arttırmaya, öz düzenleme ve şahsî hijyen maharetini geliştirmesine ve toplumsal ahengi sağlamasına dayanak olur. Bu nedenle, ailelerin çocuklara sağlıklı tuvalet alışkanlıklarını ‘zamanında’ öğretmeleri, onların genel gelişimleri ve ömür kaliteleri için değerli bir adımdır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı