İBB Lideri Ekrem İmamoğlu, Tunceli ilçelerindeki Alevi inanç merkezlerine yaptığı ziyaretlerin akabinde akşam saatlerinde kent merkezine ulaştı. Esnafla ve vatandaşlarla buluşan İmamoğlu, Tunceli’de ağır bir ilgiyle karşılaştı. Esnaf ziyaretini planlanandan daha uzun bir müddette tamamlayan İmamoğlu, vatandaşlara Tunceli Meydanı’nda kısa bir konuşma yaptı. 2023 seçimlerinde olduğu üzere, 2024 seçimlerinin de neferi olacağını vurgulayan İmamoğlu, “Kaybettiğimiz her seçim, ülkemizin bir öbür 5 yılını bizden alıp götürüyor. Biz, artık kaybedemeyiz. İstanbul’u da kaybetmeyeceğiz. Göreceksiniz. Fakat memleketin bundan sonraki seçimlerini de kaybetmeyeceğiz. Bakın, kararlı bir kelam söylüyorum: Artık kaybetmek yok. İstanbul’u da kaybetmek yok. Başka büyük kentleri de kaybetmek yok. Türkiye’nin seçimlerini de kaybetmek yok. O bakımdan önümüze daha güçlü bakan, lakin yanılgılarından ders çıkartan, halkıyla dertleşen, hesap veren ve her vakit halkın kontrolüne tabi olan politikler ve kurumlar olmaya, hepinizin huzurunda, şu hoş vatanın en bahadır insanlarının bulunduğu hoş Tunceli’de, sizlerin huzurunda kelam veriyorum” dedi. 

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, gün içinde Tunceli ilçelerindeki Alevi inanç merkezlerine yaptığı ziyaretlerin akabinde akşam saatlerinde kent merkezine ulaştı. İmamoğlu’na Tunceli ziyaretinde eşi Dr. Dilek İmamoğlu ve CHP Elazığ milletvekili Gürsel Erol eşlik etti. Kültür Sokak üzerindeki esnafa ziyaretler gerçekleştiren İmamoğlu, vatandaşların ağır ilgisiyle karşılaştı. Esnafla ekonomik kriz ve aktüel siyaset üzerine sohbetler yapan İmamoğlu, onlardan ve vatandaşlardan gelen fotoğraf çektirme taleplerini yerine getirdi. İmamoğlu, ağır ilgi nedeniyle vakit zaman izdihama dönüşen ziyaretini, Tunceli Meydanı’nda kısa bir konuşma yaparak tamamladı. 

“GELECEĞE UMUTLA BAKMAYI KONUŞTUK”

Bölge ziyaretine Elazığ’dan başladığını hatırlatan İmamoğlu, “Elazığ’dan sonra, mümkün olduğu kadar, bu hoş topraklarımızın, bu hoş kentimizin ilçelerinde, bilhassa ibadet merkezlerini ziyaret etmeyi, oradaki maneviyatı hissetmeyi, Alevi vatandaşlarımızın hem bu kente hem tabiata hem insanlığa hem dünyaya bakışlarını, daha açıkçası merkezinde, odağında, hücrelerine kadar hissetmeyi istedik eşimle birlikte ve buraya geldik. Sabahtan itibaren de buradayız. Sohbetleştik, dertleştik, paylaştık; açıkçası biraz hüzünlendik, biraz geleceğe umutla bakmayı konuştuk. Dedelerle sohbet ettik. Onların dualarını aldık. Buranın maneviyatını yüklenen gelmiş geçmiş erenlerinin istirahatgahlarında dualarımızı yaptık” dedi. 

“81 VİLAYETİNİ VE 86 MİLYON İNSANINI AYIRT ETMEKSİZİN ÇOK SEVİYORUZ”

“Memleketimizi çok seviyoruz” diyen İmamoğlu, “Bu kentin olduğu üzere, bu hoş cennet vatanın 81 vilayetini ve 86 milyon insanını ayırt etmeksizin, çok seviyoruz. Ve bu sevgi, şöylesine bir sevgi değil: Yani öylesine, yalnızca bir siyasetle, görüşle vesaire değil. Nitekim hak ve özgürlüklerin en üst düzeyde korunduğu, adaletin bu ülkede var olan her beşere gelecekle ilgili büyük umutlar verdiği, burada bulunan o hoş pırlanta üzere evlatlarımız… Şurada en çok çocuklarla sarıldık. O çocuklarla sarıldıktan sonra, Ekrem İmamoğlu’nun hücrelerine yüklenen sorumluluğu size tanım edemem. Diyorum ki; ‘Allah’ım beni onlara mahcup etme.’ O kadar büyük sorumlulukla ayrılıyorum ki. Zira, tamam yetişkinler olarak bizler konuşabiliriz, ters olabiliriz, başka düşebiliriz, lakin çocukların bu sevgisini yaşamak, benim üzere bir yöneticiye büyük bir sorumluluk yüklüyor. O bakımdan bugünü çok kıymetli bir gün olarak görüyorum” biçiminde konuştu. 

“AZ EVVEL SOKAĞIN BAŞINDA ARADIM SAYIN GENEL BAŞKANIMIZI”

Yarın da evvel Düzgün Baba Türbesi’ni, akabinde da Nazımiye ilçesini ziyaret edeceği bilgisini paylaşan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Nazımiye Belediye Lideri Cafer Kırmızıçiçek, bana gelmişti. ‘Bizim orada insanlarımızı konuk edeceğimiz bir yok yer yok’ demişti. 2-2,5 yıl oluyor. Konuştuk, yeri projelendirdik. Hakikaten çok özel bir yatırım yaptık oraya. Bir arada destekledik ve bitirdik orayı. Ve şu anda orada beşerlerine hizmet veriyor. Hem belediye bir ölçü para kazanıyor hem de orada konukların misafir edildiği bir merkez haline döndü. Biliyorsunuz Nazımiye, benim Genel Liderimin memleketi. Ve Sayın Genel Liderimize birçok kez aslında ‘Gelelim, birlikte açılış yapar mıyız’ diye konuşmuştuk, lakin bir türlü tasarlayamadık. Ben, açıkçası bu fırsatı bulunca, en azından yerinde göreyim dedim. Açılışı gerçekleşti. Ziyaret ediliyor ve orası kullanılıyor. Az evvel sokağın başında aradım Sayın Genel Liderimizi. Dedim, ‘Vallahi sizden habersiz Tunceli’ye geldim. Bilginiz olsun.’ Ben, sizin selamınızı ilettim. Onun da size çok selamları var. Onu da iletmiş olayım. Bu yer bitince, Belediye Liderimiz geldi, dedi ki; ‘Buraya bir isim verelim. İşte, ‘İstanbul’ dedi, şu dedi, bu dedi. Dedim; oranın ismi şu olur: Bir sefer dedim, bizim partimize ve bize ikram ettiği bir şahsiyet var o ilçenin. Nazımiyeli Kemal Kılıçdaroğlu. ‘Madem konaklayacak bir yer yapıyorsunuz’ dedim, ‘Hem anne hem baba sıcaklığını versin, Sayın Kılıçdaroğlu’nun annesini ve babasının ismini vermelisiniz’ dedim. Sağ olsun o da o denli yaptı. Yakıştı da.”

“GÖZÜMÜZ, KULAĞIMIZ BU VATANIN HER YERİNDE”

“İstanbul’da misyon yapıyor olsak da gözümüz, kulağımız bu vatanın her yerinde” diyen İmamoğlu, “Buradaki ezayı da dinliyoruz. Tabiatla ilgili sorunu de dinliyoruz. Buradaki insanlarımızın ibadethanelerinde yaşadığı sorunları de dinliyoruz. Elimizden ne gelirse, yapmaya uğraş ediyoruz memleketin her köşesinde. Toplumsal demokrat bir belediyeciliğin, eşitlikçi bir belediyeciliğin, insanları ayırt etmeyen bir belediyeciliğin, insanı önceleyen bir belediyeciliğin, tez ediyorum en düzgün örneklerinden birini İstanbul’da biz veriyoruz. Ve bu bahiste çocukları, bayanları, gençleri önceleyerek, toplumun her kısmının yoksulluğundan iş imkanlarına, etraftan geleceğin teminat altına alınmasına varıncaya kadar her hususu dikkate alan ve siyasetler üreten bir belediyeciliği ortaya koyduğumuzu düşünüyorum” formunda konuştu. 

“ÖNÜMÜZDE BÜYÜK BİR İMTİHAN VAR”

“Önümüzde büyük bir imtihan var” diyen İmamoğlu, şu tabirleri kullandı: 

“Onun imtihanını da layıkıyla vereceğimize inanıyorum 2024’te. Şunu söyleyeyim: Biz, bir seçim kaybettik. Bununla yüzleşmek zorundayız. 2023’ü kaybettik. Tarihi bir seçimdi. Kazanmalıydık. Neleri eksik yaptık? Düşünmek zorundayız, konuşmak zorundayız. Sizlerle dertleşmek zorundayız. Eksikleri, sizden duymak zorundayız. Bunları düzeltmeden önümüze bakamayız. Bunlara bakmadan önümüze bakarsak, inanın önümüzü göremeyiz. O bakımdan bunları edepli, ahlaklı, partinin disiplinine uygun bir biçimde, konuşulacak sorunları parti içinde konuşarak… Bakın ben 90 gündür, partinin içindeki muhatapların dışında kimseyle partimi konuşmadım. Benim bir tane konuşmamı bulamazsınız basın önünde. 90 gündür ben partimi, partimin yöneticileriyle konuşuyorum. Konuşmaya devam edeceğim. Başta Genel Liderimiz olmak üzere. Doğruları konuşan Ekrem İmamoğlu olmak zorundayım. Millet bana onun için oy veriyor. Ben o denli inanıyorum. Hepinizin huzurunda doğruları konuşmaya devam edeceğim.”

“ARTIK KAYBEDEMEYİZ”

“Sorunların tahlili olma uğraşında sonsuz bir nefer olacağım. Motamot, ‘2023 seçimlerinde nefer olacağım’ dediğim ve yaptığım üzere. Bundan sonra da nefer olmaya devam edeceğim. Biz, zira kaybedemeyiz. Kaybettiğimiz her seçim ülkemizin bir öbür 5 yılını bizden alıp götürüyor. Biz, artık kaybedemeyiz. Lakin İstanbul’u da kaybetmeyeceğiz. Onu söyleyeyim. İstanbul’u da kaybetmeyeceğiz. Göreceksiniz. Ancak memleketin bundan sonraki seçimlerini de kaybetmeyeceğiz. Bakın, kararlı bir kelam söylüyorum: Artık kaybetmek yok. İstanbul’u da kaybetmek yok. Öteki büyük kentleri de kaybetmek yok. Türkiye’nin seçimlerini de kaybetmek yok. O bakımdan önümüze daha güçlü bakan, lakin kusurlarından ders çıkartan, halkıyla dertleşen, hesap veren ve her vakit halkın kontrolüne tabi olan politikler ve kurumlar olmaya, hepinizin huzurunda, şu hoş vatanın en bahadır insanlarının bulunduğu hoş Tunceli’de, sizlerin huzurunda kelam veriyorum. Mert olacağız. Cesaretli demokrasi için, cesaretli liderlikleri ortaya koyacağız. Hepinize teşekkür ediyorum. Allah sizi korusun. Ben buradaki maneviyatı ziyaret edip, orada dua ediyorum. Onların huzurunda dua ediyorum. Orada dua edenlerin duasını istiyorum. Burada bulunan her vatandaşın da duasını istiyorum. Yolumuz açık olsun.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı